ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

103 davetiyesi tebligatının, vekil yerine asile yapılması nedeniyle iptaline dair talebin, meskeniyet iddiasının incelenmesi yönünden sonuca etkili olmadığı

Yargıtay 12. HD. 2025/2388 E. 2025/4014 K.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuru ile; tapunun 2 parselinde kayıtlı 33 bağımsız bölüm numaralı taşınmaza aynı takip dosyasında uygulanan 18.05.2021 tarihli haczi asıl dosyada, 24.07.2023 tarihli haczi ise birleşen dosyada şikayet konusu yaptığı ve meskeniyet iddiasına dayalı olarak söz konusu hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, asıl dosya yönünden şikayetin kabulü ile 18.05.2021 tarihli haczin kaldırılmasına, birleşen dosya yönünden ise, 103 davetiyesi tebliğ tarihinin 17.08.2023 olarak düzeltilmesi ile meskeniyet iddiasının kabulüne ve 24.07.2023 tarihli haczin kaldırılmasına hükmedildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, asıl dosya hakkındaki istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildikten sonra, birleşen dosyaya ilişkin istinaf başvurusunun ise, 103 davetiyesi yönünden İİK’nın 363 ve 365. maddeleri gereğince kesin nitelikte olduğundan reddine, meskeniyet şikayeti yönünden ise esastan reddine hükmedildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce, birleşen dosyada meskeniyet şikayetinin esasının incelenebilmesi için öncelikle 103 davetiyesi tebliğ işlemine karşı yapılan usulsüz tebligat iddiasının değerlendirilmesi gerektiği, oluşacak sonuca göre de meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun tespiti halinde işin esasının incelenebileceğine işaret edilerek Bölge Adliye Mahkemesinin, 103 davetiyesi tebligatını, kesin nitelikte olduğundan bahisle incelememesi yönündeki kararının hatalı olduğu belirtilerek bozulmasına karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına direnilerek önceki hükmün yeniden kurulduğu, direnme kararının alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
İİK'nın 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar.
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına ilişkin olarak, haczin daha önceden öğrenildiğine dair bir bilgi olmaması halinde, İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya tebliğ edildiği tarihe göre şikayetin süresinde olup olmadığı değerlendirilir. Borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı hallerde, bu tebliğ işleminin usulsüz olduğu mahkemece re'sen gözetilemez.
Somut uyuşmazlıkta; birleşen dosyada şikayet konusu yapılan 24.07.2023 tarihli haciz işlemine ilişkin 103 davetiyesinin şikayetçi borçluya 17.08.2023 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu haczin bundan daha evvelki bir tarihte öğrenildiğine ilişkin bir bilgi bulunmadığı, birleşen dosyaya ilişkin şikayet tarihinin ise 17.08.2023 olup, meskeniyet şikayetinin yasal 7 günlük süre içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, birleşen dosyada yapılan 103 davetiyesi tebligatının, vekil yerine asile yapılması nedeniyle iptaline dair talebin, meskeniyet iddiasının incelenmesi yönünden sonuca etkili olmadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki, şikayetçi borçlunun da 103 davetiyesi tebligatının iptaline ilişkin bir temyizi yoktur.
O halde; İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince birleşen şikayetin kabulü ile haczin kaldırılması kararı da isabetli olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesinin, 103 davetiyesine yönelik kararın kesin olduğundan bahisle alacaklının istinaf başvurusunun bu yönden reddine dair kararının Dairemizce bozulmasının maddi hataya müstenit olduğu anlaşılmış olup, Bölge Adliye Mahkemesinin direnmeye ilişkin kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre alacaklının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/5. maddesi uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 615,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 15.05.2025 gününde oy birliğiyle karar verildi.