Yargıtay, sulh sözleşmesi yapılmasından sonra dava taraflarından birinin ölmesi halinde, bu sözleşmenin murisin akdi ve kanuni haleflerini bağlayacağı yönünde karar vermektedir.
Yarg. 6. HD.,2002/2474 E.,2002/2675 K
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan Ahmet Sönmez tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, neticeten 2 parça taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermiş, hüküm davalılardan Ahmet Sönmez tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, dava dilekçesinde 538 ve 1866 parsel sayılı taşınmazların murisi Mustafa Sönmez adına kayıtlı olduğundan bahisle, ortaklığın taşınmazların satışı suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar, daha önceden muris Mustafa Sönmez mirasçıları arasında, miras taksiminin sulh ile neticelendiğini, payını alan davacının dava açma hakkının bulunmadığını savunmuştur.
Mahkeme, sulhun tasdikinde sağ olan Fatma'nın ölü olması nedeniyle sulhun tarafları bağlamayacağı gerekçesiyle taşınmazların satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermiştir.
Satışa karar verilen bağımsız bölümler elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Kayseri 4.Asliye Hukuk Mahkemesi 31.7.1991 gün 990/461 esas 1991/419 karar sayılı ilamında, miras bırakan Mustafa Sönmez terekesine dair mallar hakkında tüm mirasçılar sulh olmuş ve sulh mahkeme tarafından tastik edilerek kesinleşmiştir. Daha sonra ölen Fatma Sönmez de bu sulhde bizzat bulunmuştur. Kesinleşen sulh; ölü Fatma Sönmez'in akdi ve kanuni haleflerini de bağlar. Bu durum da davanın reddine karar vermek gerekirken bundan zuhul ile yazılı şekilde satış kararı verilmesi hatalı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.4.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.