ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

“Sanığa yüklenen suçun kanıtı bulunan adli emanetin 2004/2852 sırasında kayıtlı belgelerin dosyada delil olarak saklanması yerine, müsaderesine karar verilmesi, yasaya aykırı… bozmayı gerektirmiştir.”

Yargıtay 11. CD’ nin 20.06.2013 gün, 2012/20261 E., 2013/10504 K. sayılı kararı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

HÜKÜM : 1-5237 sayılı Yasanın 158/1-f, 52, 53/1. maddeleri gereğince 3 yıl hapis, 20000 YTL adli para cezası, güvenlik tedbiri

2-765 sayılı TCK.nun 342/1, 80. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası.

I- Sanık hakkında dolandırıcılık suçu nedeniyle kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,

II- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik müdafiinin temyiz itirazlarına gelince:

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafisinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:

1-Dosyada asılları bulunan, sanığın katılana verdiği mahkumiyete konu 3 adet çekten 20.09.2004 ve 05.10.2004 tarihli olup keşide yerlerinin bulunmaması nedeniyle TTK'nın 692. maddesindeki zorunlu unsuru taşımayan Halk Bankasına ait 2 adet çekin, resmi belge olmayıp özel belge niteliğinde bulunduğu ve özel belgenin de suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 79. maddesi delaletiyle yüklenen dolandırıcılık suçunun unsuru olduğu gözetilmeden, sanık hakkında unsurları tam olan Akbank'a ait bir adet çekten dolayı mahkumiyet hükmü kurulması yerine yazılı olarak zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,

Kabule göre de;

2-Sanığa yüklenen suçun kanıtı bulunan adli emanetin 2004/2852 sırasında kayıtlı belgelerin dosyada delil olarak saklanması yerine, müsaderesine karar verilmesi, yasaya aykırı,

3-Hükümden sonra, 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK. nun 231 ve TCK.nun 7/2. maddeleri gereğince, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı verilip verilmeyeceği hususunun tartışılmasında zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.