TCK m. 148/1’e göre yağma suçuna konu olan cebir veya tehdidin “bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya” yönelik olması gerekmektedir. Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu 5.2.2013 gün ve E. 2012/6-1290, K. 2013/35 sayılı kararında failin, taksi ücretini ödememek için mağduru silahla tehdit etmesini “bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya” yönelik olmadığı, aksine mağdurun kendisinde bulunan alacağını vermemeye yönelik olması nedeniyle yağma suçunun unsurlarının oluşmadığı ve failin eyleminin TCK m. 106/2-a kapsamında silahlı tehdit suçunu oluşturacağı yönünde karar vermiştir.
“Cebinde 5 Lira parası bulunan sanığın müştekinin ticari taksisine bindiği, bir süre gittikten sonra bir büfenin önünde durmasını söylediği, taksimetresi çalışmakta olan taksiden inen sanığın elindeki bıçağı göstererek büfeden içki, sigara ve para istediği, istediklerini alamayınca burada 10 dakika kadar büfedeki Necla isimli mağdurla tartıştığı, sonra ticari taksideki müştekinin yanına gelerek bıçağı gösterip 8 Lira tutan taksi ücretini ödemeyeceğini söylediği, müştekinin "haraç mı alıyorsun" sözü üzerine “evet haraç alıyorum nereye şikayet edersen et” şeklinde konuştuğu anlaşıldığına göre, olayda sanığın müştekiyi silahla tehdit etmesinin “bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya” yönelik olmadığı, aksine müştekinin kendisinde bulunan alacağını vermemeye yönelik olduğundan yağma suçunun unsurlarının oluşmadığı ve sanığın eyleminin TCK'nun 106/2-a maddesi kapsamında silahla tehdit suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle, sanığın, aynı suç işleme kararı altında müştekiye 8 Liralık taksi ücretini ödememek için gerçekleştirdiği eylemi ile polis karakolundaki eyleminin 5237 sayılı TCK'nun 106/2-a ve 43. maddeleri kapsamında zincirleme biçimde silahlı tehdit suçunu oluşturduğunu kabul eden yerel mahkeme direnme kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır” YCGK, 5.2.2013, E. 2012/6-1290, K. 2013/35