ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Tapu kaydında yazılı olan ad ve soyadın gerçeği yansıtmaması durumunda, bu sorun giderilmeden ortaklığın giderilmesi davası sonuçlandırılamaz

Tapu kaydında yazılı olan ad ve soyadın gerçeği yansıtmaması durumunda, bu sorun giderilmeden ortaklığın giderilmesi davası sonuçlandırılamaz.

Yarg. 6. HD., 2011/11569 E., 2012/103 K

Dava, bir adet taşınmazın ortaklığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece taşınmazların satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.

Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMUK.nun 569. maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.

Olayımızda; davaya konu ve satışına karar verilen 1441 Ada 2 No’lu parselin tapuda “Hüseyin oğlu Musa Ülker”adına kayıtlı olduğu, davacı ve davalıların ortak miras bırakanının ise dosyada mevcut veraset ilamına göre “Hasan oğlu Musa Ülker” olduğu, muris Hasan oğlu Musa Ülker” ile “Hüseyin oğlu Musa Ülker”in aynı kişi olup olmadığı veya tapuda isim tashihi davası açılıp açılmadığı da araştırılmamıştır. Bu nedenlerle taraf teşkili yönünden mahkemece bu husus üzerinde durularak, gerekirse davacıya tapu kaydında isim düzeltilmesi yönünden dava açması için süre ve olanak tanınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken tarafların miras bırakanı ile bağlantısı kurulamayan 1441 Ada 2 No’lu parselin satışına karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yarg. 6. HD., 2011/4649 E., 2011/9345 K

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava bir adet taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.

Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMUK.nun 569. maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.

Olayımızda; davaya konu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde taşınmazın 71/141 payının Mahmut Ferit Çelebi adına kayıtlı olmasına rağmen adı geçene ait olduğu bildirilen İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/859 esas 2010/867 karar sayılı mirasçılık belgesinin Mahmut Çelebi’ye ait olduğu görülmüştür. Tapu kaydı ve mirasçılık belgesi birbiri ile uyumlu değildir. Taraf teşkilinin denetlenebilmesi bakımından muris Mahmut Çelebi’ye ait mirasçılık belgesi ve dayanak kayıtları getirtilip dosyada bulunan diğer belgeler incelenerek, kayıt maliki ile tarafların ortak miras bırakanının aynı kişi olup olmadığının tespiti, gerekiyor ise ilgilisine tapuda isim tashihi davası açması için süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 21.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yarg. 6. HD., 2011/4361 E., 2011/8941 K

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan Mümtaz Cinel tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, bir adet taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Mümtaz Cinel tarafından temyiz edilmiştir.

Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.

Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMUK.nun 569. maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.

Olayımızda; dava konusu taşınmaza ait getirtilen tapu kaydı incelenmesinden, paydaşlardan bir kısmının soyadı ve baba isimlerinin tapu kaydında yazılı olmadığı görülmüştür. Tapu kaydında baba ismi ve soyadı yazılı olmayan paydaşların kim oldukları, davanın tarafları veya onların miras bırakanları ile bir ilgisinin olup olmadığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır. Tapu kayıt maliklerinin kim olduğu ve davanın tarafları ile ilişkisi tespit edilmeden karar verilemez. Bu şekilde taraf teşkili sağlandığından söz edilemez. Bu husus önceki bozma kararında açıklanmasına rağmen mahkemece gerekli inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Bu durumda öncelikle davada yer alan kimseler veya onların miras bırakanı ile tapu paydaşlarının aynı kişiler olup olmadığı üzerinde durulmalı aynı kişiler olduğunu anlaşılması halinde tapuda isim tashihi davası açmak üzere ilgilisine süre ve imkan tanınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.