Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 18/11/2015 tarih ve 2015/9555 E., 2015/12363 K. sayılı kararında davacılar vekili, 24.09.2000 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve sigortacısı olduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında araç içinde yolcu olarak bulunan davacıların eşi/babaları ve destekleri A.D.'nın vefat ettiğini ileri sürerek, destekten yoksun kalma tazminatını tüm davalılardan, her davacı için 500,00'er TL manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; 58.995,41 TL tazminatın hatır taşımacılığı da gözetilerek takdiren 1/2 oranında tenkisi ile 29.497,70 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, her bir davacı için manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı S. D. mirasçıları ile davalı E. E. E.E. Ve E. Ü.Gıda Ltd. Şti.'nden müştereken ve müteselsilen tahsiline, sigorta şirketleri yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, Sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemenin infaz sırasında göz önüne alınmasına, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hatır taşımalarında 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması ve bu indirimden sadece hatır yolcusunun bulunduğu aracın yararlandırılması gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Somut olayda, mahkemece, müteveffanın araçta hatır için taşındığı kabul edilmekle birlikte bilirkişi tarafından hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının tamamından %50 oranında çok fazla indirim yapılmıştır. Somut olayın özelliğine göre daha uygun oranda hatır taşıması indirimi yapılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. Davalı E. E. E.Ltd. Şti. vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6098 sayılı Borçlar Yasasının, "Tazminatın belirlenmesi" üst başlıklı 51/1 maddesi ile (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmış ve "Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı" yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır. Makul bir insanın aynı şartlarda kendi yararı gereğince yapmaması gereken harekette bulunması da, zarar görenin ortak kusurunu ifade etmektedir. Zarar görenin bu kusuru, illiyet bağını kesmeyecek yoğunlukta ise tazminattan bir indirim sebebidir. Somut olayda; davacılar murisi, davalı sürücü ve dava dışı diğer arkadaşları ile birlikte alkol almalarının ardından, alkol aldığı bilinen davalı sürücünün yönetimindeki araca binmesi sonucu kaza meydana gelmiş olup, davalı E. E. E. Ltd Şti vekili hatır taşıması ve desteğin araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilerek araçta bulunduğu ve müterafik kusuru olduğu iddiasında bulunmuştur. Zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK'nin 52.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması hususunun tartışılmaması doğru görülmediğine hükmedilmiştir
