ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

" intifa hakkı bulunması halinde, bu hakkın bir anlaşmayla kaldırılmış olmadıkça, taşınır malın da intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerektiği"

Yarg. HGK, 1973/6-339 E., 1974/5 K., 16.01.1974 T., “Kanun, intifa hakkına taalluk eden hükümleri taşınır ve taşınmaz mal ayırımı yapmadan vazetmiştir. İntifa hakkının tesisi mümkün olan taşınır, taşınmaz mallarla, mamelekler hakkında bu hükümler uygulanacaktır. İntifa hakkına ait hükümlerin bir bütün olan taşınmazlarda uygulanıp hisselerde uygulanamayacağı hususunda kanunda bir sarahat yoktur. Aksine 14.3.1960 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, intifa hakkının hisseler üzerinde uygulama yeri olduğu kabul edilmiştir. Kanunun yapmadığı ayrıma, tatbikatda yer verilmez. Taşınır malın satılarak hisseye tekabül eden paranın faizinin, intifa hakkı sahibine verilmesi, uygulamada intifa hakkı sahibine fahiş zararlar vermekte ve bazı hallerde mülkiyet sahipleri aleyhine sonuçlar doğurmaktadır. Mülkiyet sahibinin hakları kanunun sarih maddeleri ile teminat altına alınmakla, intifa hakkı sahibinin fahiş zararlarının önlenmesi daha tercihe şayandır. Bu husus sosyal adalete de uygundur. Kaldı ki intifa hakkı sahibinin muristen kalan malı, onun hatırası olarak aynen muhafaza ve ondan ölünceye kadar istifade etmek iradesi de nazara alınmalıdır. Bu sebeple, intifa hakkı anlaşma ile ortadan kaldırılmış olmadıkça, taşınır mallar dahi intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması zorunluğu bulunmaktadır. Bu kabul, intifa hakkının mahiyet ve gayesine daha uygun ve 14.3.1960 tarih 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme gerekçesine de muvazidir.”