ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Yargıtay sadece öpüşme ve cinsel organı sürtme şeklinde eylemlerin de suçu oluşturmayacağına karar vermiştir

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/11596 Esas ve 2016/198 Karar 13.1.2016 Tarihli Kararı; 

15.07.2016 tarihinde http://www.hurriyet.com.tr'de; "Yargıtay'dan cinsel yakınlaşma kararı: 15 yaş kriteri. Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 17 yaşındaki kızla cinsel yakınlaşma yaşayan gence, reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan hapis cezası veren yerel mahkeme kararını bozdu. Isparta'da bir genç, 17 yaşındaki kız arkadaşıyla mesire yerinde tepelik alana giderek, araç içinde cinsel ilişki boyutuna varmayacak şekilde birlikte oldu. Genç hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan dava açıldı.  Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi, davalıyı Türk Ceza Kanunu'nun 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngören 104/1. maddesi uyarınca hapis cezasına çarptırdı.  Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya,Yargıtay 14. Ceza Dairesine geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını bozdu. Bozma kararında, mağdurun sanıktan şikayetçi olmadığı belirtilerek, çocuğun cinsel istismarı suçunun, 15 yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş çocuklara karşı gerçekleştirilen cinsel davranışları kapsadığı anlatıldı." şeklinde yer alan habere ilişkin Yargıtay Kararı. Cebir, tehdit veya hile kullanmaksızın suç tarihi itibariyle on beş yaşını bitirmiş olan mağdureye karşı gerçekleştirilen ve reşit olmayanla cinsel ilişki niteliğinde de olmayan cinsel davranışların (öpüşmek ve cinsel organını sürtmek gibi) suç teşkil etmediği gözetilmelidir.

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/211 Esas ve 2015/12304 Karar 30.12.2015 Tarihli Kararı

Olayın intikal şekli, mağdurenin aşamalardaki çelişkili beyanları, doktor raporu içeriği, sanıkların inkara yönelik savunmaları ve tüm dosya kapsamından cebir, hile veya tehdit olmaksızın suç tarihi itibariyle onyedi yaşı içerisinde bulunan mağdurenin cinsel organlarına sürtünmek şeklinde gerçekleşen sanıkların eylemlerinin suç teşkil etmediği gözetilerek beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi,