ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

"Hassas terazinin tek başına uyuşturucu ticareti suçunu oluşturmayacağına dair karar"

YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ 2024/2242 E. 2024/2730 K.

"Hassas terazinin tek başına uyuşturucu ticareti suçunu oluşturmayacağına dair karar"

 

 

SUÇLAR : Uyuşturucu madde ticareti yapma

HÜKÜM :Esastan ret

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; temyiz edilebilir olduğu, hükmü temyize hak veyetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği,sanık ...'ın 27.02.2024 tarihli dilekçe ile temyiz talebinden vazgeçtiği anlaşılmakla, sanık ... müdafinin temyiz istemine hasren yapılan incelemede, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I.HUKUKİ SÜREÇ

A. İstanbul 39. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.09.2022 tarihli ve 2021/257 Esas, 2022/289 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 8 yıl 4 ay hapis ve 16.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Ceza Dairesinin, 07/12/2022 tarihli ve 2022/3361 Esas, 2022/538 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

Sanığın suçu işlediğine ilişkin somut, her türlü şüpheden uzak, inandırıcı ve kesin delil elde edilemediğine, ele geçirilen uyuşturucu maddenin sanığa ait olmadığına, sanığın uyuşturucu madde kullanıcısı dahi olmadığına, diğer sanık ...'ın aşamalarda istikrarlı şekilde ele geçen uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu beyan ettiğine ve suça konu maddenin sanık ... ile ilgisi olmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Sanık ...'ın uyuşturucu maddelerin, sanık ...'nın ise hassas terazinin kendisine ait olduğuna ilişkin tevil yollu ikrarları, kolluk görevlilerinin uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği adrese ( dükkana ) ve sanık ...'a ilişkin isim ve adres bilgisi dahilinde detaylı istihbari bilgi edinmiş olmaları, istihbari bilgi ile örtüşür şekilde, ihbara konu adreste sanık ...'nın bulunduğu esnada uyuşturucu madde ile hassas terazi ele geçirilmiş olması, her ne kadar sanık ... hassas teraziyi perukların tartımı için kullandığını ifade etse de düzenlenen uzmanlık raporunda hassas terazi üzerinde hint keneviri bitkisi kökenli uyuşturucu maddelerin aktif maddesi olan THC kalıntısı bulunduğunun tespit edilmiş olması, sanıkların birbirleriyle samimi olmadıklarını iddia etmelerine rağmen sanık ...'ın sanık ...'ya emaneten poşet bırakmasının hayatın oyağan akışına aykırı olması hususları birlikte değerlendirildiğinde sanıkların savunmalarının kendilerini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu görülerek bu savunmalarına itibar edilmediği gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, hükümde isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

A. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden

Sanık müdafiinin kanunî süresi içinde temyiz talebinde bulunduktan sonra, sanığın 27.02.2024 tarihli dilekçe ile temyiz isteminden vazgeçtiğini bildirdiği ve temyiz davasının istek şartına bağlı olduğu anlaşılmıştır.

B. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden

İhbarın yalnızca sanık ...'a ilişkin olması, sanık ...'ın aşamalarda değişmeyen savunmasında uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu ve sanık ...'nın dükkanına emanet bıraktığını, sanık ...'nın poşet içinde ne olduğundan haberinin olmadığını beyan etmesi, aşamalarda değişmeyen ve bu beyanı destekler nitelikteki savunması, esnaf kültüründe poşet emanet etme eyleminin yaygın olması, hakkında suçu işlediğine ilişkin başkaca delil bulunmayan sanık ...'ya ait hassas terazi üzerinde esrar kalıntısı tespit edilmiş ise de, sanığın terazi ve uyuşturucu maddelerin aynı poşete konulduğu ve terazi üzerinde ele geçen maddelerin kolluk görevlilerince tartıldığına ilişkin savunmasını destekler mahiyette olay tutanağında ele geçen uyuşturucu madde gramajının 37.3 gibi kesin bir gramajla belirlenmiş olması, tutanak tanıklarının ilk derece mahkemesince dinlenilemediği ve olayın üzerinden geçen zaman dikkate alındığında itibariyle dinlenilmelerinin de sağlıklı netice vermeyeceği, bu haliyle sanığa ait terazide esrar bulaşığı tespit edilmiş olmasının tek başına sanığın suçu işlediğine ilişkin şüpheden uzak kesin delil kabul edilemeyeceği gözetilerek, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanığın beraatine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin mahkumiyetine hükmedilmesi, hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR

A. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden

Gerekçe bölümünde (A) başlıklı bentte açıklanan nedenlerle, 5271 sayılı Kanun'un 266 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminden vazgeçme nedeniyle dava dosyasının, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,

B. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden

Gerekçe bölümünde "B" bendinde açıklanan nedenle sanık müdafinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Ceza Dairesinin, 07/12/2022 tarihli ve 2022/3361 Esas, 2022/538 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İstanbul 39. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.03.2024 tarihinde karar verildi.